Menu Close

Projemizin Amacı

 

COVID-19 salgınının hem yaygınlığının hem de etkilerinin derinliğinin, insanlığın yakın tarihte karşılaştığı en büyük kriz olduğunu söylenebilir. Salgının ne zaman sona ereceği konusunda farklı tahminler ve bilimsel görüşler olmakla birlikte, salgının etkilerinin salgın sonrasında da devam edeceği anlaşılmaktadır. Bu konuda Türkiye’de ve uluslararası alanda çabalar öncelikle sağlık odaklı olmakla birlikte, salgının ekonomi, eğitim, toplumsal ve bireysel yaşam üzerinde yıkıcı etkilerini kontrol edebilmeye odaklanmaktadır.

COVID-19 salgını gibi olağanüstü bir kriz alışılagelmiş düşünme biçimlerini, eğitim öğretim uygulamalarını, öğretimin süresi ve yapısı dahil pek çok şeyin esaslı bir şekilde sorgulanmasına neden olmuştur. Okulların tüm Avrupa ve dünyada eğitime ara vermesiyle birlikte uzaktan eğitim süreci başlamış ancak uzaktan öğrenme salgın sürecinde uygulandığı haliyle yüz yüze eğitim öğretimin yerini alamamıştır.

Eğitimde bilgi teknolojilerinin gelişimi ile birlikte bu süreçte, videolar, e-kitaplar, simülasyonlar, grafikler, oyunlar, e-etkinlikler, e-sınavlar gibi pek çok dijital öğrenme kaynağına erişim mümkündür. Ancak bu yığın arasından öğrenciler için uygun kaynakların seçilmesi oldukça zordur. Seçim yapılırken pek çok kriter gözetilmelidir. Bu kadar çeşitli öğrenme aracı içinden, uygun öğrenme aracı/araçlarının kullanılması öğrencilerin bilgiye erişmesi/oluşturması ve akranlarıyla iş birliği yapması için olduğu kadar öğrenmenin yönetilmesi için de oldukça önemlidir.

Özellikle uygulama gerektiren, öğretmen-öğrenci etkileşiminin, geleneksel haliyle usta-çırak ilişkisinin önemli olduğu mesleki eğitimde uzaktan öğrenme bu haliyle henüz bir çözüm olmaktan uzak gözükmektedir. Ancak salgını geride bıraktığımızda pek çok öğretmen ve öğrenci uzaktan öğretme-öğrenme araçlarını daha önce hiç kullanmadıkları kadar kullanmış, yeni tecrübeler ve beceriler edinmiş olacaklardır.

Öğrenmenin tam olarak gerçekleşebilmesi için; hem öğrenme kaynağının hem de öğrenme yönteminin eğitim kademelerine ve öğrenciye göre çeşitlenmesi, uygulamaya dönük olması gerekmektedir. Mesleki eğitim veren okullarda öğrenim gören çocuklar için daha aktif rol almalarını sağlayacak çevrimiçi kaynaklar sunulmalıdır.

Proje katılımcısı ortak ülkeler, tüm bu süreç boyunca aynı zorluklarla yüz yüze kalmış, ortak ihtiyaçlara sahip mesleki eğitim kurumlarıdır. Kurumlar elektrik-elektronik alanlarına sahip, bu alanların kurum içerisinde en çok öğrenciye sahip olduğu ve bu alanda eğitim faaliyeti sürdüren kurumlardır. Proje hazırlık aşamasında her bir kurum ile ortak payda da buluşulmuş ve uzaktan eğitimin mesleki eğitimde kullanılması zorlukları ve uygulamanın eksik kaldığı görüşü ile  ortak bir planlamaya gidilmiştir.

 

COVID-19 salgınının hem yaygınlığı hem de etkilerinin derinliği insanlığın yakın tarihte karşı karşıya kaldığı en büyük kriz olduğu söylenebilir. Salgının ne zaman biteceği konusunda farklı tahminler ve bilimsel görüşler olsa da salgının etkilerinin salgın sonrasında da devam edeceği anlaşılmaktadır. Türkiye’de ve dünyada bu yöndeki çabalar öncelikle sağlık odaklı olmakla birlikte, salgının ekonomi, eğitim, sosyal ve bireysel yaşam üzerindeki yıkıcı etkilerinin kontrol altına alınmasına da odaklanmaktadır.

COVID-19 salgını gibi olağanüstü bir kriz, geleneksel düşünme biçimleri, öğretim uygulamaları, öğretimin süresi ve yapısı dahil olmak üzere birçok şeyin temelden sorgulanmasına neden oldu. Tüm Avrupa’da ve dünyada eğitimin kesintiye uğramasıyla birlikte uzaktan eğitim süreci başlamış ancak uzaktan eğitim, salgın döneminde uygulandığı şekliyle yüz yüze eğitimin yerini tutamamıştır.

Eğitimde bilişim teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte videolar, e-kitaplar, simülasyonlar, grafikler, oyunlar, e-etkinlikler, e-sınavlar gibi birçok dijital öğrenme kaynağına ulaşmak mümkündür. Ancak bu kitleden öğrenciler için uygun kaynak seçmek oldukça zordur. Seçim yapılırken birçok kriter göz önünde bulundurulmalıdır. Bu kadar çeşitli öğrenme araçları arasında, öğrencilerin bilgiye erişmeleri/oluşturmaları ve akranlarıyla işbirliği yapmaları ve öğrenmeyi yönetmeleri için uygun öğrenme araç(lar)ının kullanımı çok önemlidir.

Öğretmen-öğrenci etkileşiminin ve geleneksel usta-çırak ilişkisinin önemli olduğu, uygulama gerektiren mesleki eğitimde uzaktan eğitim henüz bir çözüm olmaktan uzak görünüyor. Ancak salgını geride bıraktığımızda birçok öğretmen ve öğrenci uzaktan öğretme-öğrenme araçlarını daha önce hiç kullanmadıkları şekilde kullanmış, yeni deneyimler ve beceriler kazanmış olacaklar.

Öğrenmenin tam anlamıyla gerçekleşebilmesi için; Hem öğrenme kaynağı hem de öğrenme yöntemi eğitim düzeylerine ve öğrencilere göre çeşitlendirilmeli ve uygulamalı olmalıdır. Meslek yüksekokullarında okuyan çocuklar için daha aktif rol almalarını sağlayacak çevrimiçi kaynaklar sağlanmalıdır.

Projeye katılan ortak ülkeler, tüm bu süreç boyunca aynı zorluklarla karşılaşan ortak ihtiyaçları olan Mesleki Eğitim ve Öğretim kurumlarıdır. Kurumlar elektrik-elektronik alanlarına sahiptir, bu alanlar kurumda en fazla öğrenciye sahiptir ve bu alanda eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdüren kurumlardır. Proje hazırlama aşamasında her kurumla ortak bir paydada buluşulmuş ve mesleki eğitimde uzaktan eğitimin kullanılmasının ve uygulamanın eksik kaldığı görüşü ile ortak bir planlama yapılmıştır.

Danish DA English EN Greek EL Macedonian MK Spanish ES Turkish TR